27 Mart 2012 Salı

PERMA


Hediye kutularinin uzerine, simdi adini animsayamadim, kurdela diyim ben, onlari makasla bas parmaginiz arasinda sikistirip hizlica cektiginizde, boguk bir ses gelir ucuna ulasana kadar, islem tamamlandginda permali gibi olur o adini animsayamadigim kurdela (kurdale yada, aman iste neyse ne).. Simdi bunu anlatmamin altinda yatan sebep su; oss senesi hem okul hem dershane, bildigin test evidir. Sur...ekli test cozersin.. Matematik testi cozmeye calisiyorum, tabi beceremiyorum.. Okuldaki hocama sorayim bi dedim. Cok da severdim kendsini, saygi duyardim.soruyu gosterdim, hocam cozermisiniz falan.. Yahu gozum takildi, hocanin kirpigi dusmus yanagina.. Gozumu alamiyorum, o hararetle anlatiyo, yok carpanlarina ayir, yok karesini all.. Dinleyemiyorumki, kitlenms kalmisim kirpige.. Dayanamdim 'hocam, kirpik dusmus, yanaginzda' dedim, kendi yuzumde yerini isaret parmagimla gostererk.. 'Ha oyle mi ' dedi.. Yerini tarif etmeme ragmen yok, alamiyor kirpigi.. 'Sen aliver' dedi. Cerrah titizligiyle yaklastim, tuttum, cektim.. 'Aaaaaggghhh!!' Diye bir ses geldi. Baktim, bizim kirpik perma olmus..kirpik degilmis o, ben oyle sandiydim.. Adamin kilini cekmisim megersem.

26 Mart 2012 Pazartesi

Mimiklerini hiç görmediğim arkadaşım Bilgen'e ithafen


Bir çocuğu mutlu etmek istiyorsaniz eğer; gözlerinin içine bakarak, gözlerinin çok güzel olduğunu, çok zeki olduğunu belli eden bakişlari olduğunu söyleyin.

Denenmiştir. Aslinda test yapmak gibi bir niyetim yoktu, olaylar öyle gelişti; samimiydim.. Söğütlüçeşme tren istasyonunda, yaşlari 8-11 arasinda degisen 5-6 sokak cocugu vardi.

Belli, içlerinden bir tanesi lider, sadece o bankta oturuyordu.
Diğer çocuklar bağira cağira birbirini itiyor, gülüyor, 'abanmak yok' diye bağrişiyorlardi, biraz sert vuranlari tren raylarina itmekle tehdit ediyorlardi. Etraftaki diğer insanlar oldukça uzaktan bakip arada hiç de kibar olmayan bir ses tonuyla 'sessiz olun' diye bağiriyordu. 

Neyse; benim de o gün elimde çok büyük bir resim defteri vardi. İçlerinden birinin dikkatini cekmis olacak ki ' abla koca kizsin, resim mi yapiyon hehe' dedi. Gülesim geldi. Resim yapmayi kendi yaşlarina özgü buluyordu, zaten icinde resim de yoktu ya, takildigim hukuk konularini büyük büyük yazip ordan calişiyordum. 

'Yooo, icinde resim yok, ders notlari var, gel bak' dedim. Ellerini arkasinda buluşturdu, yanima oturmasini isaret ettim banka vurarak, oturdu. Sanki anliyormuş gibi bakti, inceledi. En azindan bildigi kalem renkleriydi. 'Bu kirmizi, bu da yeşil' dedi kağidi gösterip, gercekten de baslik kirmiziydi. Yesil dedigi, fosforlu sariydi ama olsun. 

Baktim soyle bi yuzune, dedim ki 'Aferin sana...Aaa senin kirpiklerin ne kadar guzel, ne kadar da zeki bakiyosun, masallah' dedim. Utandi. Arkadaslarinin yanina gitti. Defterimi kapatirken, o lider cocuk 'Abla, benim de gözlerim güzel mi sence' dedi. Bizi dinliyormuş. Aslinda hic de ilgilenmiyor gibiydi. Yan banktaydi, bize bakmiyordu bile.

Ona da neredeyse ayni cevabi verdim. O arada tren geldi.Bindim.Tren hareket etmeye başlayinca, ilk cocuk arkadaslarinin arasindan siyrilip el sallayarak kosmaya basladi. Ben de el salladim. 

Lider olan banktan kalkar gibi oldu ama tekrar oturdu. Sadece bakti. 

Ikisinin de gözleri çok güzeldi...

OTOGARCILAR

Sayisi cok fazla sayilmaz ama Turkiye'nin bazi otogarlarina zorunlu inis yaptigim olmustur.

Hepsinde de kendimi, kendi memleketimde hissettim. Cunku otogalarda 'birisi' var, her otogarda.. 

Siyah takim elbiseli, beyaz gomlekli, kemeri gobek deliginin bir karis yukarisinda baglanmis, sarimtrakla kahverengi arasinda gecis yapan dis rengi olan, otobus kalkmadan sofore sacma sapan espri yapip ...otobuse vuran, kendi esprisine gulerken icitigi sigaranin dumanlari o sarimtrak dislerinin arasindan suzulurken balgamli oksuruk sesiyle kahkahasini tamamlayan biri var.

Sürekli yolcularin yerini degistiren 'abla seni suraya aliyim' cümlesiyle, yengeç gibi yan yan yürüyen 'birisi' var.
Hem kaba, hem de yardimsever birisi bu 'birisi'.. Saat gecse eger bayanlari korumaya yemin etmis birisi var.. Atsan atilmaz, satsan satilmaz otogarcilar iste..

YOL ARKADAŞI


45 dakikalik kisa bir yolculuk da dahi yol arkadasiniz cok onemli.. 3 kisilik bir grup da muhakkak, en cok aklina bisey gelen, gelir sizi bulur, yaniniza oturur. Diger ikisi ise arka koltugunuzdadir, sessizdir onlar, cok cicidirler.. Arkadas, 45 dakikada 15 sey! Geldi aklina.. Ama ne sevinc gosterisi.. 'Aalllaaah aklima bisey geldi olum yine' diiye geciriyor aklindan bence, bir ziplamalar oturdu...gu yerde, arka koltugun bas kismina sIkI sIkI tutunarak, dolu dolu ses tonuyla biseyler anlatmak.. Heh, cok sukur bitti diyosun.. Ama yoook.. Sanki suyun kaldirma kuvvetini buldu mal.. Yine ziplayip belinden itibaren arkaya donup biseyler anlatmAlar falan.. Balgamli balgamli guluyor bide, it.. Ayy sistiim.. Cuneyt Arkin olaydi da su cocugun boynunu tuttugu gibi cevirseydi arkasina.. Guvercin gibi konussun iste ya.. Ziplama nan!

SPİCE GİRLS

Beni az cok taniyanlar bilir.

Öyle dugunlerde oynayayim yok efendim gerdan kiriyim diye bisey yoktur bende. Bildigin kalas, kalasa ekle iki adet kol, oynayanlarin yanina dik, el cirpsin. 

Öyle bisey.. O degil de küçükken de ben böyleydim.. 

Benim jenerasyondakilerin lanetidir, Spice Girls..

Arkadaslarimla yok sen Emma sin, yok sen de Mel-B sin diye rolleri dagitir cekme kaseti baslatir, tek tek ayna karsisinda hareketlerini yapmaya calisirdik.. 
Sira bana gelince 'kal' gelirdi.. Yeni gelin utangacligiyla el cirpan spice girl mu olur? 

Olmadi zaten.. Gruptan atildim.. Hehe.. O_o

25 Mart 2012 Pazar

ŞAHIS

Bu ne buyuk eziyettir dinlemek zorunda olan icin; ne buyuk zulumdur; tebessum etmede bonkor davranmak zorunda kalmak..
Ben 'telefonun diger ucundaki sahsi' tanimiyorum. Evet, cok komik olabilir kim bilir ne hos sohbettir; ama duyamiyorum ki ben onu..
Ne guzel bulusmusuz iki arkadas muhabbet ediyoruz; derken telefon caliyor, aciyor telefonu, bir yandan gulerken 'telefonun diger ucundaki sahsa' bir yandan da bana 'aaayy bak bak ne diyo hihiiiihii' diye guluyorsun ya; o an, iste o an anliyorumki benden iyi oyuncu olur..

RADYO

Izmit' ten evime gitmem yarim saatimi aliyor.

Radyo dinlemeyi de severim. Her sarkiyi sonunda yakalamak gibi iddiali bir durumum da var.
Ancak; ben suna anlam veremiyorum.. Dini program yapan radyolar cok mu dinleniyor ne, iki radyo frekansi arasinda şöyle  şuh sesle konusan adam biseyler anlatiyor; 
'hadisi serife gore.. Piffdsssff.. Mevsimler gecerken..psgfffssiiff... Enyellesvelaaa psdfffjki gulki sevgililm gulki gozlerin psddiifff kuurran bülbülleri psiidiidff move like jagger psddiirrff kelkevser vesalli rabbikee psidiiddfff.. Macera dolu amarikeee amarikee ' gibii...