Bizim ailemizde genetik sanırım.
Herkesin yaptığı şeyleri biz yaptığımızda daha çabuk dağılıyoruz. Hemen tipimize yansıyor.
Sofya'da okuyan kardeşim geldi bugün. Bir arkadaşıyla birlikte otobüsle gelmişler.
Muhabbet ederken söyle dedi: 'Ya abla mola yerinde bir arkadaşıma baktım bir bana. İkimizde aynı saatte bindik otobüse; o sanki hiç yolculuk yapmamış gibiydi; bense sanki Çin'den yürüyerek gelmişim gibiydim'.
Doğru gerçekten.. Mesela etüt saatlerimizin aynı olduğu diğer hoca arkadaşlarım dersten çıktıklarında; derse nasıl girdilerse aynılar; onlar dersten çıktığında gayet dinçler; ama ben...
Böyle bir perişan, saçlarım elektrklenmiş vaziyette, ağız dolusu küfürle çıkıyorum derslerden.
Daha beni 'dinlenik' gören olmadı. Vitaminsizmiyim neyim, bilemedim.
O değil de bu değişim konusunda en çok takıldığım şu; otobüste ayakta giderken nasıl bir ifadem var, hiç bilmiyorum, 80 yaşındaki amca kalkıp yer verdi ya bana, bu olay 1-2 kere oldu, ona çok içerledim.
-' geç evladım geç, hastasın'
Aslında turp gibiydim; ama bozmadım tabi; iki kere öksürüp tıksırdım, teşekkür ettim, oturdum.
Bir de; biri bana 'hasta mısın? pek iyi görünmüyorsun' dediğinde; hışımla 'yoh ya iyiyim diyorum'..
Sonra yavaş yavaş 'kötü müyüm nan yoksa, evet evet kesin kötüyüm' deyip günün devamını ''hastalıklı'' olarak geçiriyorum.
-'' Ay aman valla ölüyorum, anam anam anam'' falan diyorum hatta, utanmasam başımı tülbentle sıkacağım o kadar..
Aslında fiziken ben çok sağlıklıyım. İyiyim ben yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder