Tanıdık geldi aslında biraz, özellikle uzun boylu olanı.
Onu, Dansın Sultanları' nda gördüğüme neredeyse eminim.
Hani ;o uyduruk uyduruk yarışmalarda 'hiaaaa' diye bağıran var ya, o adam işte.
Neyse, mevzu o değil aslında.
'Birşeylere benzetilmek ve bununla içten içe gurur duymak'...
Küçükken, anlamını bilmediğim; ama söyleyen kişinin yüz ifadesinden, kelimenin tınısından, iyi bir anlamı olduğu kanısına vardığım bir sözcük vardı;
'Melez'.
İçimden 'melez ne be?' derdim ama sevinirdim de azıcık; anlamını bilmeden.
Yamuk yumuk gülümserdim.
Çok oturmamıştı o zamanlar anlamı; ama 'melez' in peşisıra bir de 'güzeli' diyorlardı ki; işte o zaman havamdan geçilmezdi.
Son zamanlarda; artık; ' Aynı İtalyan gibi. Aynı
İngiliz gibi' sıfatlar kullanılmaz oldu, iyi de oldu.
İngiliz gibi' sıfatlar kullanılmaz oldu, iyi de oldu.
Milletleştirilmemeliydi zaten hiçbir zaman.
Ama bence; kişiselleştirmede bir sakınca yok.
Kimin hoşuna gitmez ki güzel insanlara benzetilmek..
'Aynı Angelina Jolie, Aynı Clark Gable' gibi..
Olabilir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder