3 Haziran 2012 Pazar

E&N

Zamanla yarışıyorduk.
Ayrıntılar, zamanımızın çoğunu alıyordu.
Beklenilen vakit gelmiş çatmış; hatta geçiyordu bile.
Sinirler iyice gerilirken, vardık sonunda..

İçerisinin aydınlatması küsmüştü sanki ortada dolanan o kadar ışıltı varken.

Hiç ses etmeden kuytu köşe bir yer bulup oturduk.
Kulaklarım uğulduyor, evime gitmek için dakikaları sayıyordum.

Ama onlar! Onlar hiç pes etmiyor, uğuldayan kulaklarım, dalga dalga onların isteklerini duyuyordu. 

- ''Hadi, hadi kalk!''

Karabasan misali, sesimi çıkaramadım. 
'Güle Güle' hareketini vücuduma çok yakınlastırarak ve hızlı hızlı yaptım ki onlardan biri olmak istemediğim anlaşılsın.

 Beni tanıdığını iddia edenlerle karşılaştım. 
Çok büyümüştüm onlara göre. Maşallahların ardı arkası kesilmiyordu. 

Teşekkürediyordum, yetmiyordu, onları tanımalıydım.
Ayrıntılar, ayrıntılar... Ben tanımadıkça bana kendilerini tanıtmak için uyguladıkları yöntemleri değiştiriyorlardı. 
Ortamdaki çığlık, gürültü duymamı engelliyor, duyamadığımı anlayanlar iyice kulağıma yaklaşıp tanımadığım isimleri sıralayarak onları çıkarmamı bekliyordu.

Sonunda kabul ettim, tanıyorum dedim. Bitti.. 
Bu kadar kolay olduğunu bilmiyordum, 'Birisine selam söyle' deyip hızla yanımdan uzaklaştılar.
Demekki, tek istedikleri buydu, alıştım.. 
Her gelene 'Tanımaz mıyım!' diye PEPE heyecanıyla yaklaştığımda susyorlar, o kişiye selam söylememi tembih edip uzaklaşıyorlardı. 

Bu benim ilk düğün tecrübelerimden biriydi.

Ama bugün; aynı şeylerle karşılaşma ihtimalimi düşünerek, hem de 'erkek tarafı^' olarak bir düğüne gittim. 
Hayatımın neredeyse en iyi düğünüydü diyebilirim. 

Çok güzeldi. Oynadım bile :] Sonuçta oraya ''oturmaya gitmemiştik.''

Mutluluklar diliyorum tekrar.... E&N