5 Haziran 2012 Salı

RASLANTI

Kalktım yataktan, çıktım hemen, banyoya gittim, aynaya baktım.
'' Bu ne lan, tipe bak; uyumucam bi daa; Bülent Ersoy gibi olmuşum '' dedim. 

İşim vardı çarşıda; geç de kalmıştım zaten... Özensiz özensiz giyindim.
Beklediğim kişi dışarı çıkmış işi varmış, onu beklerken yemek yiyeyim o zaman  bende dedim. 
Ayıptır söylemesi; tantuni yedim, bankta oturup gelene geçene bakarken. 
İstisnasız; sonuna geldiğimde üzerime yağı döküldü. Öyle böyle değil, bilerek üzerime kolanya serpmişim gibi döküldü. 
BİM' e gittim, ıslak mendil aldım, dayanamadım, jelibon, çekirdek falan aldım. Üstümü sildim, daha da çok yayıldı. O ıslak mendillerin yapış yapış hissi ellerimdeydi artık.

Tepem attı, yağlı yağlı görüşmeye gittim öyle. 
Çok sıcaktı hava, bunaldım yürürken.
Hatta hiç adetim olmadığı halde mendilci çocuğu tersledim. '' Yok ablacım, sağol'' derdim. Bugün ''Bak oğlum git'' dedim. Benim de ağzıma yapışmış, tebrik ederim emeği geçen herkese. 

Görüşmemi bitirdikten sonra, Ncity köprüsüne hızlı hızlı yürürken, yağdanmıdır bilinmez, strese girdim, tırnaklarımı bitirdim, ıslak mendil tadı gelmesine rağmen etlerime geçtim, kanadı, sağ elimin üç parmağı. 

Bence ^Düş Sokağı Sakinleri^ nin ''kan revan içindeyim' adlı parçası böyle bir durumda yazılmıştır.

Kafamda sadece eve gitmek, duş almak ve uyumak vardı.

Ama o da ne...

Seneler öncesinden, pek sevmediğim ama imrendiğim inceden, hafif kıskançlık beslediğim kız geliyor.  Giyinmiş süslenmiş, elbisesi lekesiz, saçları fönlü..

Görmemezlikten gelmek için telefonuma yeltendim, tuş kilidini açar kapar, geçer giderim diye.. 
Matrix sandığımdan kendimi, hızımı alamadım, o nasıl bir telefon almaya yeltenmekti öyle...BİM torbasından beşi bir yerde, ucuz jelibonlarım düştü. 

^Aaaa!^ dedi. ^Rezzan?^

^Hay s.kym^ dedim bende içimden.

Gülümsedim, ^Naber?^ dedim. O arada parmaklarımdan kan damladı yere 'şıp' diye. Üzerine bastım hemen, görmesin diye.

İyiymiş evlenmiş, işi de iyiymiş ama hep bakımlı olması gerekiyormuş, hergün fön çektirmek için sabah erken kalkıyormuş, beni gördüğüne (!) sevinmiş, benim neler yaptığımı merak etmişmiş...

Ben gergin olunca konuşamam pek, yağlı göğsümü gere gere 'HUKUK HOCASIYIM' diyecektim. Şöyle birşey çıktı ağzımdan 'HOKOK OCASIYIM'.

^Tamam canım^ dedi. 

İnanmadı galba.
Havadan sudan muhabbet bitince el sıkışarak öpüştük, elleriminm yapış yapışlığını hissetti sanırım. Üzerine sildi çaktırmadan; gördüm.

Yani bir tek burnumda sümük yoktu; nasıl perişandım Allahım!


oooofffff!!!!  :/