14 Temmuz 2012 Cumartesi

TAKTIM YİNE

Hadi itiraf edelim,bazen bir sevgiliye,eşe ihtyaç duyabiliyoruz..Mesela ben  ilişkim bittiğinde dünyanın en ''cool'' hatunu gibi takılabiliyorum.''Ayy yalnız daha iyiyim,hem zaten herşeyime karışıyordu,evlilikten de korkarım ben,ohh şimdi ne gezer tozarım aman da aman..'' Bu cümlelerin hepsi bana ait. Ama şuan biri bana ''Askım'' diye mesaj atsa; askıya benzer bir halim mi var lan diye düşünürüm.O kadar uzağım yani konuya.Peki ya bu akranların çatara patara evlenmeleri,çocuk yapmaları falan nolucak?? Dışarda ''evde kaldın kızım sen'' diyenlere; ''hııı tabi..hiçte bile elimi sallasam ellisi taaam mı!! '' diyorum,sonra eve gelip duygusal anlar yaşıyorum kendi çapımda.Kalmam herhalde yaa..Sonuçta daha 24 yaşındayım.Bu konuşmalarımla,annem başta olmak üzere,birilerini çıldırtabilirim.''Ay Ezgi,ne rahat kızsın ya,biraz kendine gel,kazık kadar oldun..'' Özellikle huyun kurusun diyenlere inat her gece yatmadan önce huyumu suluyorum,kurumayacak yani bilin istedim.öööle yani,naber?Millet genç yaşında evleniyorsa bu bizim sorunumuz değil yoldaşlar.Haklı mücadelemizi sürdürelim desem de inanmayın oğluum..Hadi şimdi telefonunuzu elinize alın ve karıştırın.. Rehberden birşeyler çıkar belki:/ Herkes yalnızım diye ağlıyor da neden hepimiz yalnızız ozaman? Tamam erkek çocukları gibi giyinirim çoğu zaman..Saçlarımı taramaya falan üşenirim.Zaten kısacıklar..Ama biliyorum ki,beyaz tavşanı takip etseydim bana Alice derdiniz,ya da dünyayı kurtarsam Süpergirl..Ama saçımı taramadım diye hemen paçozu yapıştırırsınız di mi! Yazımı bir fıkrayla sonlandırmak istiyorum..''Temel'e sormuşlar ''keyfin yerinde mi?'' diye..Temel ''yerinde çok şükür'' demiş.Demek ki neymiş: her Temel komik olmuyormuş.Asmayın suratınızı,öptüm sizi.(sanırım bu yüzden yalnızım,söylemeden geçemiciiiğiim.)

CANIM OSHO

‎''Eğer tüm dünya tembel olursa çok güzel bir dünyamız olurdu; savaşsız, atom bombaları olmayan, nükleer 


silahsız, suçsuz, hapissiz, yargıçsiz, polissiz, başbakansız. İnsanlar o kadar tembel olurdu ki bu saçmalıklara ihtiyaç 


kalmazdı. Biraz düşünün: hiç tembel bir insan bu dünyada yanlış bir şey yaptı mı? Ve hala zavallı tembel insanlar 


ayıplanır.'' Osho amcamız nede güzel konuşmuş değil mi? Şöyle düşünüyorum da;abicim yatan insan kime zarar 


verebilir ki? E ozaman annemin bu gereksiz asabiyeti neden yıllardır? ''Kalk bir işin ucundan tut..'' tuttum 


diyelim,ya elimde kalırsa o iş? Mesela ikimizde yapmasak? Tabi benim annemi baz alırsak,hayal dünyam fazla 


geniş.Ben anneme:''Osho böyle böyle demiş..'' desem, ''oooşşşşşttt ordan'' der,çok net.Komşunun çocukları 


konusuna da girmek istemezdim ama Allah hepsinin belasını versin...

C.TAZ-3

Sigara içmemden nefret ederdi. Gülümserdim, elimde değil der gibi. 
Sözünü dinlemediğimden ince ince bir 'of' çeker, gözlerini devirirdi. Ben bir sigara daha yakardım.
İnatlaşırdım hatta biraz, derin derin sigarının dumanını içime çeker, ciğerlerime yapışmayan dumanı yavaş yavaş havaya üflerdim. Göz ucuyla izlerdim tepkilerini. Acıyordu bana, kızmaktan daha çok acıyordu bana!

Akşam üstü bir çay bahçesindeydik. Ben çay, o da oralet söyledi, çocukluğunun önerisiymiş. Anlamadım pek, gülümsedim tekrar.  
Çayın bir kısmı tabağının içine dökülmüş vaziyette geldi siparişim. Hırçınlaştı, O'na göre, 'Beceremeyeceksen bir işi, hiç yapmayacaksın'dı. Sevmezdim ben onun bu huyunu.  Ses etmedim, garsonun onun sözlerini duymamasını umarak.

'Neden beni rahat bırakmıyorsun?' diye sordum; o çay bahçelerinden nefret ettiğini anlatırken.

Onu dinlemediğime bozulduğunu belli etmemeye bile çalışmadan cevap verdi.

'Rahat mı? Bırakmak mı? Sen beni bırakmıyorsun! Sen çağırıyorsun, ben ayağımı sürüye sürüye geliyorum.' dedi. 

Karnımdaki derin kara boşluğun emmediği tek duygum, öfkemdi. Gençken kusardım pervasızca.
Büyüdükçe öfkem azaldı, dinginleştim. Ama o anda ağız dolusu küfürü ardıarkasına haykırmamak için kendimi zor tuttum. İnsan büyüdükçe, dem vuruyor öfkesine de, neşesine de.

'Pardon hanımefendi, arkadaşınız gelmeyecek galiba, oralet soğudu, değiştirelim arzu edersiniz' dedi garson, öfkemden gözlerim dolduğunda.