2 Temmuz 2012 Pazartesi

Şike Davası

Evet bugün şike davasının kararının açıklanması ile yine gündem futbola döndü. Eğer bugün şike davası sonuçlanmasaydı neleri konuşuyor olacaktık? Belki Suriye meselesi, belki cari açık ve belkide en önemlisi Madımak davasının zaman aşımına uğraması konuşuyor olacaktık. 
Bu dava ile ilgili biraz konuşmak gerekirse... Operasyonun ilk gününden son gününe kadar hemen hemen bütün hukuki gerçekler ayaklar altına alınmış Aziz Yıldırım'ın emniyet sorgusunda çekilen aciz fotoğrafları yayın yasağı olmasına rağmen Vatan ve Milliyet gazetelerinde sür manşetten verilmiştir. Fenerbahçe camiasına yapılan bu linç girişimi bununla da kalmamış her gün televizyonlara çıkan Fenerbahçe düşmanları ağızlarından salyalar akıtarak Fenerbahçeyi başkanın tutuklanmasından dolayı yerden yere vurmaya başlamışlardı. Süreç Fenerbahçe camiası için çok sancılı geçiyordu. Şampiyonlar liginden men edilmesi ile ekonomik bir darbe alan Fenerbahçe futbol takımı en iyi oyuncularından 3 tanesini satmak zorunda kalıyordu. Her gün ayrı bir drama ve komediye sahne olan bu tiyatroda Fenerbahçe taraftarları ise bunun siyasi bir dava olduğunu düşünüp başkanlarına sahip çıkıyorlardı. Aslında henüz 13 yaşındaki N.Ç.'ye tecavüz eden sapıklara iyi hallerinden ötürü 4 seneye mahkum edildiği, M.Ali Ağça'nın papa'ya süikastinden 19 yıl Abdi İpekçi cinayetinden ise 10 yıla mahkum edildiği bir ülkede Aziz Yıldırıma 138 sene hapis cezası istenmesi onların çok da haksız olmadığını gösteriyordu.
Günler ilerledi bu ülkenin Genelkurmay başkanı Terör örgütü yönetmekten tutuklandı, Milletvekilleri delileri karartma ve yurt dışına kaçma şüphesi olduğu gerekçeleri ile tutuklu tutulmaya devam etti. Ama Fenerbahçe'nin tasfiye davasında oluşan kamu oyu hiç birinin davasında oluşmadı. Fenerbahçe taraftarı sürekli yürüyüş yapıyor ve köprüleri trafiğe kapatıyor ve bu haksızlığa karşı çıkıyordu. Fenerbahçe taraftarı en büyük sivil toplum örgütü olduğunu ortaya koyuyor ve Cemaat Fener ile başa çıkamaz diye haykırıyordu. Fenerbahçe'nin bütün başkanlarının dönemin iktidarına yakın isimlerden olması bu kanının temelini oluşturuyordu aslında. 
Ve en sonunda artık mızrak çuvala sığmamaya başlamıştı. Cemaate yakın yayın organları böyle bir şeyin olmadığına dair yayınlar yapmaya başlamış Başbakan UEFA başkanı ile görüşme yapmış ve bu davada geri adımım atılacağının sinyalleri gelmeye başlamıştı. 
Bu arada lig bütün hızıyla sürüyor ve insanlar her geçen gün biraz daha kutuplaşmaya başlıyordu. Sanki bu lig 2 ay daha sürse Türkiye 4 ayrı özerk bölgeye ayrılacak kadar kutuplaşmıştı insanlar. Neyse lig bitti sular duruldu gerçek gündeme geri dönülmeye başlandı derken bu seferde ÖYM'lerin kaldırılacağı yada isminin değiştireleceği dolasıyla karar verme zamanı gelmişti. Türkiye'nin belki de en hızlı sonuçlanan davası olan şike davasında kararlar açıklandı ve gündem yine futbola döndü. Hükümler ile ilgili yorumu ise size bırakıyorum.
Bu yazı tamamen taraflı bir yazıdır. Zaten Fado-Fiesta-Futbol üçlüsünden de en çok futbolu severim. Saygılar...

Hiç yorum yok: