16 Kasım 2012 Cuma

TAHMİN

Çocukuluk arkadaşım- birbirimize çakabo diye hitap ederiz.- nişanlandığında, evliliğine daha çok var, demiştim. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen zaman yine saşırtmadı beni, kendimi düğünde giyeceğim kıyafeti ararken buldum birden. [bknz:http://yazimazi.blogspot.com/2012/09/bitti.html)]

Düğün dernek derken yuvasını kurdu Çakabom, beni ve kardeşimi evine davet etti. Uça uça gittik.
Evini inceledim, her zamanki gibi, benim yanına bile yaklaşayamacağım zevkini konuşturmuş. Mükemmel bir evi olmuş. :]

Yemek yiyip içeçeklere geçtiğimizde arkadaşımda bir farklılık hissettim. Yüzü... Sanki, nasıl desem, değişmişti. Bunu ona da söyledim, nazar değmesin diye bebek beklediğini saklayıp saklamadığını sordum. Hayır, dedi. Saklamıyorum.
Kendisi de bilmiyormuş zaten hamile olduğunu.Bir kaç hafta sonra arayıp söyledi hamileyim diye.

Bu tahmin, benim tutan ilk tahminimdi.

Ben anladım ya onun hamile olduğunu, her ortamda bir şekilde konuyu oraya çekip çekip 'Ben anlamıştım zaten. Ben söy-le-diy-dim ehehe benden kaçar mı ha- hay!' falan deyip havamı da bol bol atmaya başlamıştım. Sanki yılların ebe hatunuymuşum gibi benden kaçmaz, sen şu göze baksana şu gözeee diye iticiliğin doruklarında geziniyordum.

Sonraları bu tahmin durumunu daha da abarttım. Birisi hamile mi, bildiğiniz, zorla onun hamileliği ile ilgili rüya görmek için kendimi zorlamaya başladım. Ne kadar falcı olmaya meraklı bir bünyem olduğunu da o zamanlar farkettim.
Baktım ki rüya falan yok, amaeen, dedim. Nereden bilecek, gördüm de, geç yahu.
Bu arada ben kendimi böyle saçma salak şeylere adadığım dönemlerde, insanların da benden onları yapmamı sabırsızlıkla beklediğini düşünürüm. Halbuki, ohooo kimsenin umrunda değil. 

Neyse.. K.çımdan uydurduğum kehanetleri haber vermem gereken saatlerin nedense ya sabahın köründe ya da gecenin bir yarısı olduğunu düşünürdüm. O dönemlerde rahatsız ettiğim tüm arkadaşlarımdan tek tek özür dilerim.

Hamile olduğunu duyduğum birisini, sabahın köründe aradım. Saat sekiz miydi neydi, normal şartlarda o saatte uyanmam imkansızdır ama nasıl bir istek varsa içimde, hemen kalktım. Aradım defalarca, sonunda açtı.
Dedimki: 'Ay canım uyandırdım galba. (Tabiki uyandırdım. Otuz kere aradım.) Yok, yok kötü bir şey yok. (Olsa seni mi ararım alaam ya, annemi ararım, babamı ararım.) Ya ben bi rüya gördüm. (Külliyen yalan) Dayanamadım aradım. Şeymiş, sen hamilesin ya. Heh işte erkek olcakmış o! (Rüyanın sonunu pat diye söylersen, gelişmelerini dinlemez karşındaki, bunu öğrendim.) Böyle masmaviiii birr deniz varmış, çok güzelmiş, sende de bemm- beyaaaz bir tiril tiril elbiseee..' falan derken devamını dinlemeyi çok istdeğini ama çok geç yattığını, işe gitmesi gerekmese vallahi de billahi de saatlerce benimle konuşmak istediğini ama şimdi kapatması gerektiğini son derece nazik bir dille söyleyip beni başından attı.

Bebek mi? Çok güzel bir kız çocuğu olarak dünyaya geldi.
Ben de bu işi zirvedeyken bırakayım dedim. :]      Gençlerin önünü açtım bence :]

Hiç yorum yok: