26 Ağustos 2012 Pazar

APARTMAN

Ayiptir soylemesi denize nazir bir evde oturuyoruz biz.Sahil yani basimizda.
 Kafa dengi bir kac arkadaşla mükemmel bir yazlık, tatil beldesi olabilecek bir yer.
Tabi benim gibi asosyallikte sinir tanimayan bir ilk gençlik yaşadıysanız eger; ondan sonraki senelerde o cennet yerdeki en buyuk aktiviteniz 'anneaa! ananem findik toplamis, gidiyorum ben yemeye' olur.
Tum bu nednlerden dolayi (her zamanki gibi tek basima bankta oturup denizi izledigim gunlerden bir gun..
'Bu ne ya! Suya bakıyorum, evde küvete de bakardim' diye sıkıntıdan güzelim denize b.k atmamin akabinde derin bir 'oofff' cekip basimi geriye dogru banka yasladım. Gozlerimi kapattım. 'Gece olunca da bu deniz, asidi kaçmış kola gibi, simsiyah bir şey oluyo, tipsiz ya' diye aklimdan geçirip güzelim denizden sıkıntımın hirsini da cikardim bir guzel.
Gozlerimi actigimda basim hala geriye dogru yasli oldugundan arkamda bulunan apartmanin balkonlarinda oturan insanlari tepe taklak gordum. Sirittim.

Beynime biraz fazla kan gidince dogruldum ve denize sirtimi vererek apartmana dogru dondum.
Biz  de yapariz onlar gibi. Balkonda oturur geleni geceni izler bazen de cekistiririz. Dedimki icimden 'Burdan bakinca nasil olur acaba? Sokaktan evlere bakayim, laf yiyene kadar. Kovulunca giderim, sapiga cikmasin adim sonra, amaeen yaaee nolcak ki' dedim ve izlemeye basladim.
1. Kat: orta yasli bir kadin, basini sağına yaslamis, yüzünü ishal olmus bir bebegin altini temizler gibi burusturmustu. 'Manyak herhalde' dememe kalmadan tahminen hole serilen halisini silkelemeye basladi. Gelenekseldir bu hareket. Tozdan korunma yontemidir basi sagina yaslamak. Yuz burusturmaya ne hacet, onu hic bilmiyorum iste.
2. Kat: omuz killari ruzgarda dansoz misali raks eden  bey amcamiz uzerindeki beyaz atlete damlattigi karpuz suyu damlalarindan hic rahatsiz olmadigi gibi karsisindaki insana da 'hayat sana guzel be amca' dedirtecek kadar rahatti. Tahminen sehir disinda okuyan ya da calisan kizi ziyarete gelmisti,  keyfine de diyecek yoktu. Bastikca basiyordu kahkahasini. Bazen 'hah hah ha!' diye bazen ise 'fih fih fih' diye. O yastaki amcalarin kahkahalari daha bir, nasil denir, basli mi cikiyor ne? Ve ben, ne alaka diye sormayin, kahkahasi sert orta yasli amcalarin bir zamanlar fransaya gittigine inanirim. Yurt disi goren insan ozguveninin sese yansimasi bu bence. Fransa'ymis orasi gibi gelir bana nedense.
3. Kat: Evde yoklar. Bayadirda gelmiyolar herhalde, guneslikler gri gri olmus hep.

Hic dikkat cekmedim bu sure zarfinda. Caktirmadim gozetledigimi.
Dört köpeğin 'çıt çıt' pati ve 'heh heh heh' nefes seslerini duyana kadar. Korkuyorum ben kopekten.

Hayvanlari sevelim, onlar koruyalim. :)


Hiç yorum yok: