22 Nisan 2012 Pazar

MÜDÜR

[Kardeş gibidir resmi bayramlar.
Her zaman şikayet edersiniz, ama elinizden alındığında, ona birşey olduğunda, kenidinizi tanımayacak kadar sinirlenir, saldırganlaşırsınız.]


Hiçbir bayramda görev almadım ben. Külfetti benim için.
Zaten ben dinlemiyordum şiir  okuyanları, izlemiyordum halkoyunu grubunu.
Beni mi izleyeceklerdi, dinleyeceklerdi, Allah aşkına?
Dinlenmeme, izlenmeme fobimden mütevellit, katılmadım işte, hiç de pişman değilim.

Siyahtı benim o sene gittiğim okulun önlüğü, güneşli havalarda güneş ışığını emdikçe emer, soluk tenli beni bile kıpkırmızı yapardı.
 
İlkokul zamanlarımda,  23 Nisan' ın gelişine sevinen tek kişi olan okul müdürü alıyordu eline mikrofonu, konuştukça konuşuyor, zamanla kelimeler anlamını yitiriyor, ip gibi dizilmiş biz çocukların, tahminen, bayılmamızı bekliyordu.

Öyle de kalabalıktıkki okul bahçesi, ne müdürün susmasını bekleyen bir tek bendim, ne de sıcaktan bunalan. Hepimiz sussun diye gözünün içine bakıyorduk müdürün ; ama o ilgiyle dinlediğimizi zannediyordu herhalde, uzattıkça uzatıyordu konuşmasını.

İçimden 'Allahım, nolur, yağmur falan yağsın, sussun şu, serinleyelim biraz, zaten annem saçımı sımsıkı topladı, başım ağrıyor, bir de bu sıcak! Allahım noluuur noluurr yağmur yağsın' diye dua ettim. 


Dualarım kabul oldu; yağmur kısmı olmasa da.. Ayaklarımda bir serinlik hissettim. Ohh be, dedim.


Ayakkabılarıma baktım, alacalı bulacalı bişeyler vardı. 
Yanımdaki kız, sıcaktan herhalde,  ayağıma kusmuştu!

Sonra onu gören diğeri, sonra onu gören diğeri, diğeri, diğeri...



Serinledim sonuçta.. 


Müdür Bayramınız, Kutlu OLsun Arkadaşlar! 
















konumuzla ilgisi yoktur. Okumaya burdan devam edecek birine göndermedir. :]

Hiç yorum yok: