11 Haziran 2012 Pazartesi

HUUH!

^Merhaba^ dedim en sonunda, kendi kendime; ellerimi arkada birleştirip şaşkın şaşkın dolaşmaktan sıkılıp. ^Görevli misiniz?^ 

^Evet^ dedi.
^Ne bakmıyon o zaman bi saattir, ök- küz^ dedim içimden.
^Ben yeniyim, yardımcı olur musunuz?^ dedim.
^Tabiyy, buyrun şöleee^ dedi.
Buyurdum.

Yaşımı, boyumu, adımı sanımı sordu. Beleşçi sandı beni; 'Üyeliğinize, spor salonu da dahil mi? ' dedi.
' Hee..' dedim. 'Peki' dedi. 
Kaydımı yaptı. Metabolizma yaşım benden ^üç yaş küçükmüş, 'Çok sevindim ya' dedim. Cevap vermedi.

'Protein oranınız normallerin üstünde, çok fazla et tüketiyosunuz sanırım' dedi.
'Hamburgerle besleniyorum' dedim. Gülmedi, çık çık yaptı. 
'Metabolizma yaşınız genç ama yaşlandırmak için elinizden geleni yapıyorsunuz'  dedi.
' Sanane amk.' dedim içimden, dışımdan da gülümsedim.

'Yürüyüşle başlayalım'  dedi; sanki beraber yürüyecekmişiz gibi.
'Peki' dedim. 
Yürüyüş bandına daha önce çıkmadığım için; yeni yeni yürümeye başlayan bebekler gibi, tutuna tutuna yürüdüm.
Yanımdaki teyze, benim ekranıma baktı, kendisinden daha yüksek tempoyla yürüdüğümdenmidir, nedir, arttırdı o da.  

Yirmi dakika yürüyüp hiç bir yere ilerleyemedim doğal olarak. İndiğimde biraz başım döndü. Yalpaladım, yalpalarken dilimi ısırdım. 

Başka bir alete geçtik.
Oturduğum yerde; omuzlarıma denk gelen bir ağırlık, ağırlığın iki ucunda da tutma yerleri, onu tutup öne eğilecekmişim, eğilirken de nefes verecekmişim.
'Ya bismillah' dedim. Asılıp da eğildiğimden, tutacak yerleri, dizlerime çarptı çok pis bir acıydı; çaktırmadım. 
Meğer başlangıç için on kiloymuş ağırlık, ben daha fazla sanmıştım, sanmasam zaten vurmazdım öyle; hayvan gibi. 

Bir kaç hareket daha yaptı(k).
En sonuncusunda; bisiklete binecekmişim on dakika boyunca.
Bindim, başladım yine olduğum yerde bisiklet sürmeye.
Yanımda bir amca vardı. ^Huuh! Huh!^ diye diye bisikletini sürüyordu. 
O; 'huh!' yaptıkça burnundan akan terler, zıplayıveriyordu karşısındaki aynaya.

Sonra bana döndü, '60 yaşındayım ben huuh!' dedi.
'Maşallah' dedim, 'Gayet iyi görünüyorsunuz'..
'Burası benim yeğenimin huuh!! Gel dedi dayı, sen de spor yap, geldik işte öyle kızım huuh!!' dedi.
' Ne güzel ne güzel ' dedim.

Muhabbet tıkandı, ilerleyemedi. Yedi dakika boyunca 'Huh! Huh!' sesleri eşliğinde devam ettim yere çakılı bisikleti sürmeye.
Dakika dolunca da indim. 'Saol' dedim görevliye. ' İyigünler' dedi. 

Gitsin bakalım böyle bir müddet daha. 
Hayırlısı...

Hiç yorum yok: